Komutan Mervan İsa, işgale her türlü yenilgiyi ve düşüşün acısını tattırmış, özellikle de düşmanı zekâ savaşında mağlup etmişti.
Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde, "Mervan İsa, Kassam'ın aklı ve sarsılmaz direği, nasıl olur da yatağında ölür?" sözleriyle Filistin direnişinin öncü liderlerinden ve Aksa Tufanı Savaşı’nın dehası olan Mervan İsa'yı anarak onun şehadetini duyurmuştu.
“Filistin Komandosu”nun mirası ve direnişin devamı
“Kudüs Komandosu” lakabıyla anılan bu kahramanın şehadeti, kapanan bir sayfa değil, bilakis direniş ve Kassam Tugaylarının yazdığı destansı sayfalardan biri olarak kalacaktır.
Direnişçilerin ektiği tohumlar, Gazze'nin topraklarında kök salmış ve güçlenmiştir. 7 Ekim'de düşmanın her türlü fiziksel ve zihinsel savunmasını aşan direniş komandolarının cesareti, işte bu gölgelerde kalan dehanın, Mervan İsa’nın bir meyvesiydi. O, düşmanın en zeki beyinlerini alt etmiş ve Filistin direnişinin gücünü düşmana tattırmıştı.
Suikast girişimlerine rağmen direnişin güçlenmesi
Mervan İsa, 2012 yılından itibaren "Yerleşim Birimleri Operasyonları"ndan sorumlu olarak, Kassam Tugaylarının Gazze savaşlarında oynadığı rolü şekillendirdi. 2012'deki "Kasırga Taşları" operasyonundan 2023'teki "Aksa Tufanı" savaşına kadar uzanan süreçte, askeri planları ve taktikleriyle Kassam’ın kara, istihbarat ve teknik gücünü geliştirdi. Özellikle yerleşim birimlerine ve güvenlik merkezlerine yapılan operasyonlara özel bir önem verdi.
Aksa Tufanı Savaşı'nda, özel kuvvetler ve "komando" birliklerinin karadan ve denizden yönlendirilmesinde öncü rol oynadı. Kassam birlikleri sınır çitini aşıp Gazze çevresindeki yerleşim bölgelerine 40 kilometre derinliğe kadar ilerledi.
Mervan İsa, hareketin silah kapasitesini geliştirmek için büyük çaba harcadı. Bu sayede Kassam’ın roketlerinin menzili ve yıkıcı gücü büyük ölçüde arttı. Onun yönlendirmesiyle Kassam Tugayları, savunmadan saldırıya geçen bir güç haline geldi.
Askeri güçlenme ve “Beyin Savaşı”
Mervan İsa’nın askeri alana yönelik geliştirmeleri, HAMAS’ın; Silahlı insansız hava araçları edinmesine, elit birlikler oluşturmasına, saldırı tünelleri kazmasına, Askalan sahiline yönelik başarılı deniz komandosu operasyonları düzenlemesine öncülük etti.
İşgal rejimi için birincil hedef
Mervan İsa, Kassam Tugayları’nın genel komutanı Muhammed ed-Dayf'ın sağ kolu, Kassam’ın genelkurmay başkan yardımcısı ve HAMAS’ın siyasi-askeri liderliği içinde kritik bir isimdi. Bu yüzden işgalci rejimin suikast listelerinin en başında yer aldı.
İşgalci siyonistler yıllarca onun peşine düştü ve "hayatta olduğu sürece HAMAS ile israil arasındaki 'beyin savaşı'nın devam edeceğini" kabul etti. israil onu, "söz değil, eylem adamı", "öyle zeki ki plastiği metale çevirebilir" diyerek tanımlıyordu.
El-Bureyc Mülteci Kampı… Doğduğu Topraklar
Mervan Abdülkerim İsa -künyesiyle Ebu'l-Bera- 1965 yılında, Gazze Şeridi’nin merkezinde yer alan El-Bureyc Mülteci Kampı'nda doğdu. Küçüklüğünden itibaren, ailesinin 1948'de Nekbe sırasında Mecdel şehrine bağlı “Beyt Tima” köyünden zorla göç ettirilmesinin acısını taşıdı ve bir gün topraklarına dönmenin hayalini kurdu.
Gençliğinde Müslüman Kardeşler Cemaati'ne (İhvan'ul Müslimin) katıldı ve onların davetsel, sosyal ve teşkilat faaliyetlerinde aktif olarak yer aldı. Güçlü fiziği ve dayanıklılığıyla yaşıtları arasında öne çıktı.
Basketbolda yetenekli bir oyuncuydu ve "Filistin Komandosu" lakabını aldı. El-Bureyc Hizmetler Kulübü’nde oynadığı dönemde sahada üstün performans sergiledi ve önemli maçlara imza attı.
Hapishaneden direnişin ön cephelerine
Ancak spor alanında uzun bir kariyer yapma şansı olmadı. 1987 yılında HAMAS'a üye olduğu gerekçesiyle işgal rejimi tarafından esir alındı.
Daha sonra, 1997'de Filistin Yönetimi tarafından alıkonuldu ve ancak 2000 yılında Aksa İntifadası’nın başlamasıyla serbest bırakıldı.
Hapisten çıktıktan sonra spor hayatını bırakarak topraklarını savunma görevine yöneldi ve HAMAS’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’na katıldı. O dönemde henüz 19 yaşındaydı.
Onun hareketle tanışmasına, İbrahim el-Makdime vesile oldu. Ebu'l-Bera, mülteci kampındaki büyük camide her hafta onunla birlikte ilmi dersler yapıyordu. El-Makdime, Mervan İsa’da keskin bir zekâ ve ileri görüşlülük fark etti ve onun askeri direniş saflarına katılmasını sağladı.
Soldan sağa: Şeyh Ahmed Yasin, Ahmed El Caberi ve Mervan İsa
Yahya Ayaş’ın intikamından Aksa Tufanı’na
İşgal zindanlarında geçirdiği süre boyunca Kassam ideolojisi şekillendi ve serbest kaldığında hızla hareketin askeri yapısında yükseldi. Zaman içinde operasyonların ve savaş stratejilerinin karar alma mekanizmalarında kilit isimlerden biri haline geldi.
1996 yılında, HAMAS’ın efsanevi komutanı Yahya Ayaş’ın suikastına misilleme olarak düzenlenen şehadet operasyonlarına katıldı. Bu operasyonlara, Muhammed ed-Dayf ve Hasan Selame gibi önemli şahsiyetlerle birlikte katılmıştı. Bu nedenle 4 yıl hapis yattı ve 2000 yılında Aksa İntifadası’nın başlamasıyla serbest bırakıldı.
Serbest kaldıktan sonra, Kassam Tugayları’nın askeri yapılanmasını büyük ölçüde dönüştüren isimlerden biri oldu. Öncesinde yarı-askeri hücreler halinde çalışan yapıyı, hiyerarşik bir askeri düzene sahip tugaylar, birlikler ve tugay komutanlıkları sistemine dönüştürdü.
O zamana kadar adı bilinmeyen bir gölge figürdü. Ancak Eylül 2005'te, işgalin Gazze’den çekilmesinden 10 gün önce Kassam Tugayları tarafından yapılan açıklamada, “birinci kademe liderlerden” biri olarak duyuruldu.
İşgalci rejimin Gazze’den çekilmesi ve Mervan İsa’nın stratejileri
Siyonist işgal rejimi Gazze’den çekildiğinde, Kassam Tugayları “Zaferin Şafağı” isimli özel bir bülten yayınladı. Bu bültende, Kassam komutanlarıyla yapılan röportajlar yer aldı. Mervan İsa, bu yayın içinde “Yerleşim Birimi Operasyonları Sorumlusu” olarak tanıtıldı ve yerleşim birimlerine yönelik saldırı taktiklerini anlattı.
Bu stratejinin temelini, önceki Kassam liderlerinden Salah Şehade oluşturmuştu. Mervan İsa ise, “Savaşı düşmanın evlerine taşımaya karar verdik.” diyerek bu stratejiyi sahada uyguladı.
Yerleşim birimlerine düzenlenen saldırılar için uzun süren keşif, gözetleme ve analiz çalışmaları yapılırdı. Mervan İsa, bu süreci şöyle anlatıyordu:
"Operasyonların başarısını artırmak için, haftalarca süren gözlem ve takip çalışmaları yürütülüyordu. Toplanan tüm veriler Kassam Tugayları Genel Komutanlığı'na iletiliyor ve burada detaylı analizler yapılıyordu. Operasyonun başarısını maksimuma çıkarmak ve kayıpları en aza indirmek için özel bir komite oluşturuluyordu. Bu disiplinli askeri yapılanma ve titizlikle planlanan saldırılar, israilin Gazze’deki varlığını sürdürülemez hale getiren en önemli faktörlerden biri oldu."
Soldan sağa: Ebu Cevdet, Ahmed El Caberi ve Mervan İsa
Mervan İsa’nın direnişteki rolü ve şehadeti
İşgal kaynaklarına göre, Aksa İntifadası yıllarında Ebu’l-Bera’nın direnişe katkısı iki ana yönde ilerledi:
"İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın yapılanmasını güçlendirmek ve düzensiz gruplardan oluşan askeri kanadı tugaylar, birlikler ve gruplar halinde yeniden düzenlemek.
2004 yılında işgal tarafından suikastla öldürülen Kassam’ın önde gelen mühendislerinden Adnan el-Ğul’un yerine geçerek yerel üretim projelerini geliştirmek. Bu projeler, direnişin kara, deniz ve hava gücünü artırmaya yönelikti."
İşgalin sürekli takibi ve suikast girişimleri
Mervan İsa, İkinci İntifada sonrası, işgal tarafından en çok aranan isimlerden biri haline geldi.
2006 yılında, Kassam Tugayları Genelkurmay toplantısına düzenlenen bir saldırıda Muhammed ed-Dayf ve diğer liderlerle birlikte hedef alındı, ancak ağır yaralı olarak kurtuldu.
2014 ve 2021 yıllarında Gazze’ye yönelik işgal saldırılarında evi iki kez savaş uçakları tarafından bombalandı.
2021’deki saldırılarda kardeşi Vail şehit oldu.
Oğlunun acı kayıplarından biri daha: Küçük Bera’nın ölümü
2009 yılında Gazze’deki işgal ablukası devam ederken, oğlu Bera (9) böbrek yetmezliği nedeniyle ağır hastalandı.
İşgal rejimi, Gazze dışına çıkmasına izin vermediği için tedavi edilemedi ve hayatını kaybederek, o dönem abluka nedeniyle ölen 359'uncu çocuk oldu.
İlk kez kamuoyuna yansıyan görüntüsü
2011 yılına kadar yüzü hiç bilinmiyordu. Ancak, işgal askeri Gilad Şalit’in serbest bırakıldığı "Vefa el-Ahrar (Özgürlerin Sadakati)" takasında, serbest bırakılan Filistinli esirleri karşılarken çekilen bir fotoğrafta yer aldı.
Fotoğrafta Hamas liderlerinden Halid Meşal, Salih el-Aruri ve Ahmed el-Caberi ile birlikte görülüyordu. İşgal kaynakları, o fotoğraftaki orta kısımdaki kişinin Mervan İsa olduğunu iddia etti.
"Mervan İsa’nın yatağında ölmesi nasıl mümkün olabilir?
İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, Kassam Tugayları Genelkurmay Başkanı Muhammed ed-Dayf ve bazı önde gelen komutanların şehit olduğunu duyurdu.
Yayınladığı görüntülü açıklamada şunları söyledi:
“Şanlı halkımıza müjde veriyoruz: İzzeddin el-Kassam Tugayları Genelkurmay Başkanı Muhammed ed-Dayf ve Kassam Askeri Konseyi’nin büyük mücahitlerinden bazıları şehit olmuştur.”
Şehit olan diğer liderler: Mervan İsa (Kassam Genelkurmay Başkan Yardımcısı), Gazi Ebu Tama'a (Silahlanma ve Savaş Hizmetleri Komutanı), Ra’id Sabit (İnsan Kaynakları Komutanı), Rafi Selame (Han Yunus Tugayı Komutanı)"
Ebu Ubeyde, Mervan İsa için şu sözlerle taziye mesajı yayımladı:
“Kassam’ın aklı ve sarsılmaz direği olan Mervan İsa’nın yatağında ölmesi nasıl mümkün olabilir?
Komutan Ebu Musa, mücahitlerin bilgesi ve eşsiz lideri, Dağ gibi duran Ra’id Sabit, Kudüs için canlarını feda etmemiş olabilir mi?”
Sonuç
Mervan İsa’nın suikast sonucu şehit olması, onun Gazze ve Filistin direnişi üzerindeki etkisini sona erdirmedi. Tam aksine, Kassam Tugaylarının geliştirdiği taktikler, onun mirasının halen sahada yaşadığını gösteriyor. O, gölgeler içinde çalışan bir komutandı, ancak etkisi gün ışığında hissedilmeye devam edecek. (İLKHA)
هشدار حقوقی: تمامی حقوق اخبار، عکس ها و فیلم های منتشر شده متعلق به İlke Haber Ajansı Basın Yayın San می باشد. تجارت مانند. تحت هیچ شرایطی نمی توان از تمام یا بخشی از اخبار، عکس ها و فیلم ها بدون قرارداد کتبی یا اشتراک استفاده کرد.